25 Haziran 2017 Pazar

Özkan Günaydın / Radiyallahu Anh!

Bir kuş gölgesinde durdum
Mevsimlerden İskandinav ülkelerinden biriydi.
Unutum şimdi
Kartpostallarda yetiştirdiğimiz sevgi sözcüklerini,
Elektronik ortamlarda pazarlar olduk.
Kim. Kimi, ne kadar sevmeli diye
Televizyon programlarına çıktık.

Esmer kızın, "beni ne kadar çok seviyorsun?"
Sorusuna Karşılık.
Babamın ellerinden tutup
Babamla birlikte
Babamın çocukluğuna gittik.
Annem evlenmemiş henüz
Taptaze kızlığıyla evinin eşiğini süpürüyor hala...
"İşte bu kadar" dedim esmer kıza
"Hayattan payıma düşen yalnızlığım kadar sevdim seni…"

Çalan kapı zilleri
Bayat esen akşam rüzgarları
Kaldırım taşları mı bu şarkıları mırıldanan?
Açlıktan ölen çocukların boynundan büyük
Mezar taşlarının baş ucunda dua ediyordu tanrı.
Ara sokakların faili meçhul cinayetleri
Bilinmezlik felsefesine karşı
İsmini koymadığımız bu kuşatmada.

Gökkuşağını on iki renk yapabilmek için dövüşenler,
Ölüme küsenler,
İmparatorlara şiir yazanlar,
İnsan ancak severse icat edebilir.

Sevdiğim kadınların günahlarının önünde diz çöker gibi
Tekrar durdum esmer kızın önünde
Tezgahtar kızların maaşı kadar sevdim seni dedim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder