Nepal'deki bir dini ayinde cüzdanımı çaldırıyorum.
Budapeşte radyosunda özgürlük türküleri.
Alkol ve ölüm telaşı yakamı bırakmıyor bir türlü.
Hristiyan Aristoteles gözlüklerimi kırıyor o ara, artık ben bir Osmanlı sürgünüyüm.
Bir akşamüstü yalnızlığımdan gideceğim diye ödüm kopuyor.
Mexico City'de tiryaki bir köpekten, bir şişe papaz karası şarap dileniyorum.
Yatağıma dökülen saçlarını saklayacağım.
Lizbon'da siyasi polislerin bastığı hücre evinden, Yahudi bir orospuyla camdan atlayarak kurtuluyoruz.
Üstümdeki bulutlar veremliymiş gibi öksürüyor.
Güney Afrika'da isimsiz bir mezarda senin için yazdığım şiirleri okuyorum.
Annem hariç dünyadaki bütün kadınlar katildir" diyorum canlı yayına bağlandığım TRT ana haber bülteninde.
Aynalardan oluşan bir şehirde; insanlığın en büyük düşmanı aynaların kendisidir.
Ama ahlak kurallarınız, aynayı kıranları kurşuna diziyor.
Gidenler öyle mutlu gidiyorlar ki; kalanlar hatıra bulmakta o kadar da çok zorlanmıyorlar bile.
Savaş sonrası Berlin'de bir sonbahar yaprağı buluyorum, bunu da saklayacağım.
Mutlak hakikati bulmak için başladığım kariyerime, şimdi bir semt kahvehanesinde paket paket korkak sigaralar içerek devam ediyorum.
Sanırım ilkokul öğretmenim haklıydı, "ben olmamışım"
Şu hayatta başaramadıklarım, hayallerimi geçeli bi hayli çok oldu.
Hitlere de söyleyin peşimi bıraksın, çünkü ben artık birkaç kişiyim.
Belki II. Sargon'un Bâbil'i yağmalatacak ordusunun en başında, belki babası ölmüş kadınları çıplak teselli ederken.
Kendimden başka hiç kimseyim. Ama bir paket uzun 2001'le başlanan bu yolculukta, yoldan ve yolcudan hariç herkesim.
12 Temmuz 2019 Cuma
1 Temmuz 2019 Pazartesi
Özkan Günaydın / İki Oda, Bir Salon Felsefesi
Bir
Sana seviyorum
İki
Ne zaman bana seveceksin?
Üç
Hiç
Dört
Hüzünlerin ev sahibiyim
Mutlulukların ise kiracısı
Bir iki üç dört
Seninle asla kaybetmeyeceğiz
Beş
Dünya küçücük bir köy; yaşasın 23 Nisan
Altı
Resmi hizmete mahsus olunan yerlerde, vergi alıyorlar
Seninle kavuşamıyorsak; bu bizim ahvalimizdir
Ulaştırma Bakanını ilgilendirmez.
Dört beş altı
Hiç
Yedi
Suyun sesleridir beni sana çağıran
Sekiz
Gülerken büyüyen ağzından öptüğüm
İntiharlarımı geciktiriyorsun
Dokuz
Bu dünya yorulanlar gitsin diyedir
Sekiz dokuz Şebnem
Sevgilim, akşam yemeğinden sonra yaktığımız sigaralar yerine bu seferlik İsrail’i yakalım mı?
On
Koçbaşıyla kapımı zorluyor şuan mavi üniformalılar
Seninle kavuşamamız İçişleri Bakanını da ilgilendirmez.
On bir
Bir doğa felaketi olarak kıvırcık saçların
Oturduğun öğretmen masasına yasemin çiçekleri ektiğim
Bileklerinden öpeceğim.
On iki
Hiç
On üç
Şuraya çocukluğumda binince mutlu olduğum, lunaparktaki dönme dolabı koyuyorum
Birlikte dönersiniz bana
On dört
Bir şair isterse, bir dış fırçasıyla bile intihar edebilir.
Cellat Samson'a benzeyen gülüşlerine ihtiyacım yok.
Sana seviyorum
İki
Ne zaman bana seveceksin?
Üç
Hiç
Dört
Hüzünlerin ev sahibiyim
Mutlulukların ise kiracısı
Bir iki üç dört
Seninle asla kaybetmeyeceğiz
Beş
Dünya küçücük bir köy; yaşasın 23 Nisan
Altı
Resmi hizmete mahsus olunan yerlerde, vergi alıyorlar
Seninle kavuşamıyorsak; bu bizim ahvalimizdir
Ulaştırma Bakanını ilgilendirmez.
Dört beş altı
Hiç
Yedi
Suyun sesleridir beni sana çağıran
Sekiz
Gülerken büyüyen ağzından öptüğüm
İntiharlarımı geciktiriyorsun
Dokuz
Bu dünya yorulanlar gitsin diyedir
Sekiz dokuz Şebnem
Sevgilim, akşam yemeğinden sonra yaktığımız sigaralar yerine bu seferlik İsrail’i yakalım mı?
On
Koçbaşıyla kapımı zorluyor şuan mavi üniformalılar
Seninle kavuşamamız İçişleri Bakanını da ilgilendirmez.
On bir
Bir doğa felaketi olarak kıvırcık saçların
Oturduğun öğretmen masasına yasemin çiçekleri ektiğim
Bileklerinden öpeceğim.
On iki
Hiç
On üç
Şuraya çocukluğumda binince mutlu olduğum, lunaparktaki dönme dolabı koyuyorum
Birlikte dönersiniz bana
On dört
Bir şair isterse, bir dış fırçasıyla bile intihar edebilir.
Cellat Samson'a benzeyen gülüşlerine ihtiyacım yok.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)