1 Temmuz 2019 Pazartesi

Özkan Günaydın / İki Oda, Bir Salon Felsefesi

Bir
Sana seviyorum

İki
Ne zaman bana seveceksin?

Üç
Hiç

Dört
Hüzünlerin ev sahibiyim
Mutlulukların ise kiracısı

Bir iki üç dört
Seninle asla kaybetmeyeceğiz

Beş
Dünya küçücük bir köy; yaşasın 23 Nisan

Altı
Resmi hizmete mahsus olunan yerlerde, vergi alıyorlar
Seninle kavuşamıyorsak; bu bizim ahvalimizdir
Ulaştırma Bakanını ilgilendirmez.

Dört beş altı
Hiç

Yedi
Suyun sesleridir beni sana çağıran

Sekiz
Gülerken büyüyen ağzından öptüğüm
İntiharlarımı geciktiriyorsun

Dokuz
Bu dünya yorulanlar gitsin diyedir

Sekiz dokuz Şebnem
Sevgilim, akşam yemeğinden sonra yaktığımız sigaralar yerine bu seferlik İsrail’i yakalım mı?

On
Koçbaşıyla kapımı zorluyor şuan mavi üniformalılar
Seninle kavuşamamız İçişleri Bakanını da ilgilendirmez.

On bir
Bir doğa felaketi olarak kıvırcık saçların
Oturduğun öğretmen masasına yasemin çiçekleri ektiğim
Bileklerinden öpeceğim.

On iki
Hiç

On üç
Şuraya çocukluğumda binince mutlu olduğum, lunaparktaki dönme dolabı koyuyorum
Birlikte dönersiniz bana

On dört
Bir şair isterse, bir dış fırçasıyla bile intihar edebilir.
Cellat Samson'a benzeyen gülüşlerine ihtiyacım yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder