2 Mart 2017 Perşembe

Özkan Günaydın / Ben, En Büyük Kaybedişlerin Anayasasıyım

Ben bu yüzyıl, -aşk
Ben bu mevsim, -hüzün
Ben bu Şubat, -nar
Ben bu içimin yangınını...
Ben bu kalp ağrısıyla, bir sonraki cumartesiye varamam.
Yatağımda, etek trajı olmamış çıplak bir Yahudi kadın,
Uykumda Führer.
Seninle ben;
'Kör karanlık sokakta yapayalnız dolaşan berduş bir köpekle,
Elma ağacının dalında romantikçe gülen bir bülbülün' toplamlarıyız.

Ben bu takvimler, -bilimsel yokluk
Ben bu sarhoş kent, -yolum Araftır
Ben bu ütopya, -mavi üniformalı sırtlanlar
Sözlerimde boylu boyunca uçuşan çöller var
Ben bu uçurumlardan geriye dönemem.
Nasıl düştüysem sana
Ben yine düşerim kuyulara
Sen benden geriye kalacak olan boşlukta
Kırmızı sigaralar yak.

Sen bu siyaset, -kirli
Sen bu kosmos, -Son 
Sen bu ülke, -nefret
Biz seninle, divan edebiyatının içine dağılmış post-modern sözcükler gibiyiz
Seninle biz, yanılgıdan başka hiçbir şeyiz.
Tanımadığım yağan, yağmurlara benziyorsun.

Bizim bu uzaklarımız, -vebalı trenler
Bizim bu idamlarımız, -Garcia Lorca
Bizim bu kavuşamamalarımız, -sonrasızlık
Hani bu gecenin karanlığı arsızca çökmüş ya sol omzunun üstüne
Şimdi buralar hep yarın sabahlar olacak.
Caydırma beni yolumdan
Yüküm, gamdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder