3 Mart 2017 Cuma

Özkan Günaydın / Seni Leyla Yaptırmayacağım

Öyle beni görmüyor,
O kadar beni sevmiyorsun ki güzelim;
Çok geliyorum üstüne, yoruyorum seni biliyorum?
İstersen bana bırak “ben sevmeyeyim artık kendimi” senin yerine.
Elbette seni…
Elbette bir gün ben de çok güzel şiirler yazacağım
Sonra senin fotoğrafının yanına koyacağım hemen
Ve dahi sonra kendimi asacağım yanınıza.
Bari gözlerini bıraksaydın içimde?
Nicel ve nitel yaralarımız
Ellerini, sırtını ve sırlarımızı
Tamam, tamam sevmiyorum kendimi.

Telefon o kadar ısrarla çalıyor ki;
“Alo, alo buyurun”, 
“…..”, 
“Peki efendim. İki bin yıl önceden Bizanslı bir Konfüçyonist arıyor baba”, 
“Şuan evde yok de”
Babamla birlikte kumbarası kırılan çocukların şiirini yazacaktık,
Birden “Hangi orospu çocuğu kırdı lan bu çocukların kumbaralarını.!!” Diye bağırarak,
Duvarda asılı olan tüfeğini alıp, il hükümet konağına doğru koşmaya başladı.
Ben olağanca yalnızlığımla kaldım burda.
Kurşun kalemde ben de.
Allah’ım çok mu politik olduk böyle?
Telefon tekrar çalıyor! 
“Baba Bizanslı o piç yine arıyor galiba.”

Kız o kadar güzel ki;
Yanlışlıkla “seni seviyorum” desem
Tövbe, bismillah
Çok günah lan! 
Acayip haram.

En güzeli
Çokça güzeli
Ey saçlarını tararken bileğini burkan kız.
Ey güzelleri güzeli
Dişlerim dişlerine değsin miydi?

1 yorum:

  1. herkesin anlamayacağı derinlikte satırlar... Başarılarınızın devamını dilerim.

    YanıtlaSil