2 Mart 2017 Perşembe

Özkan Günaydın / Sikeyim Edebiyatını. Sen Nasılsın Şebnem? Kendinden Bahset Biraz

"21. yüzyılın sonlarındasın, bir ayağımız uzay çağında üstelik hizmet sektöründe bir kölesin, başında bir patronun ve lise mezunu bir müdürün var. Ama sen izin gününde oturmuş salça mı yapıyorsun Zeynep? Neden süper marketten hazır almıyorsun?" Bazı insanlar böyledir işte; öyküsü yoktur. Öyküsü olmayan insanların telaşı da yoktur. İnsan salt bir telaştan yaratılmıştır. Hayır, hayır! Bu tarihte herhangi bir filozofun sözü değil, şahsen bana ait. Ben, yani şu hayatta yazacak bir hikayesi olmayan, kendisine inanacak bir  tanrı seçememiş ve yaşadığı kosmos'da aşık olacak tek kadın bulamamış olan ben.

Bize yıllarca vergi kaçıranların, çalıştırdığı işçinin emeğini sömürenlerin, faiz yiyenlerin nasıl başardıklarını anlattılar; nasıl kazandıklarının hikayelerini okuttular hep. Halbuki "kaybetmek" varoluşun koşuludur. Düştüğü boşluğa "suskunluk" ismini koyan birine "kazanmak" kavramı fazla bir şey ifade etmez. Elinde dünya haritasıyla dönmemek üzere gidecek yer arayan birinin hele bir şeyleri başarmak sikinde bile olmaz. Bu çağ, korkuların ve alışkanlıkların toplamıdır. Günlüğüne "bu sabah da baktığım aynada kendimi göremedim" diye yazan bir kadını, öyle gaz bambası atarak korkutamazsınız orospu çocukları! Beyaz polislerin annesini vurduğu bir zenciyi de asla kütüphaneye alıştıramazsınız. Laik Cemal ömrü boyunca hep kazandı mesela: pokerde, altılı ganyanda, borsada, girdiği sınıf başkanlığı seçimlerinde filan... Aşağı Alsancaklıydı Laik Cemal, mutlu bir geniş aile ve her dönem artan bir servet sahibiydi. Herhangi bir güne mutsuz mu başladı, örneğin: Basardı parayı valiye, bakkaldan sakız alır gibi alır, koyardı cebine. Ta ki 1997 yazının ilk günlerine kadar. Küresel ekonomik buhranda bütün servetini, annesini de kanser teşhisi konulduktan üç ay sonra kaybetti, iki ay sonra babası kalp krizinden göçtü, Laik Cemal eşini de balkondayken, düğün kortejinden havaya açılan bir maganda kurşunu yüzünden yitirdi, tek çocuğu vardı onu da organ mafyası kaçırdı, emniyet yetkilileri halen iz sürüyor ama daha bir haber yok. Bütün bu katliamlardan iki yıl sonra Laik Cemal'in de içinde bulunduğu dolmuşa hemzemin geçitten geçerken tren çarptı; üç ölü, ikisi ağır olmak üzere en az beş yaralı. Ölülerden biri bizim Cemal. Sofokles gel de trajedi nasıl yazılır, gör! Bir insanın hayatı nasıl sikilir oku, amına koyayım! Birisi bana şarap getirsin yoksa yakarım bu kerhaneyi.

Eğitim müfredatına birinci sınıftan başlamak üzere, üniversite son sınıfa kadar "Bu çağda nasıl kaybedilir?" diye zorunlu ders konulsun, sigara paketlerinin üstüne "kaybetmek erdemdir" diye yazın, KTP (Kaybedenlerin Türkiye Partisi) diye de parti kurun, oy verelim. İktidar yolumuz açık. Hiç değilse bürokrasi içindeki yolsuzluk, rüşvet ve hırsızlığın önüne geçmiş oluruz. Bu hayatta kaybetmekten başka gideri olmayanlar, çalmaz. Meyhane açar, rüzgarlara muhalif olur, güzel kadınları düşünerek otuz bir çeker ama asla çalmaz, vicdanları el vermez çünkü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder