10 Ocak 2017 Salı

On Dakika Önce Kaçırdığım Trene Cam Kenarı Bir Bilet Lütfen

Hiç durmadan gider şu duvarlar.
Dönmeyeceğim bu defa, bu son.
Bir mandalina alıyorum avucuma, bir kuş daha
Bir cellat geçiyor uykumun önünden,
Veremli şiirler, borçlu türküler.
Onunla her sabah aynı otobüste karşılaşmaya, tesadüf demiyorum artık.
Resmen acının üçüncü hali bu.
Gazete küpürlerinde iki alana bir bedava ünsüz insan cinayetleri
Sen çok güzeldin, saçlarında öyle bana
Bense hep denizlere düşerdim.

Bana öyle bakma ne olur.
Meslek lisesi çıkışlı taşeron bir işçi olarak geçiyorum gençliğimi.
Güzeller güzeli hapşırmanı nasıl anlatırım sonra
Okuyacağım kitaplar da çok pahalı üstelik.
Dönmeyeceğim bu defa, bu son.
İki paralık hayatıyla, beş liralık hayaller kurardı
İlk on sekiz yaşında traş olduğu jiletle kesmişti bileklerini
Geceleri nedensiz sebeplerle kalkar,
Karısının başörtüsünü koklardı dakikalarca
Bir sigara yakardı, peşine bir tane daha ve bir tane daha
Dumanları ciğerinin en tenha köşesine değecek bir şekilde çekerdi içine
Sonra yatakta çıplak bıraktığı karısının yanına döner, uykuya dalardı tekrar.
Yüzlerce şair, binlerce şiir, milyonlarca yıldır anlatmaya çalıştığımız şey buydu işte; Ah aşk.!

İçimde zapt edilemeyen bir Sırp komutan
Dönmeyeceğim bu defa, bu son.
Hükümete küfür ediyor kanserli aydınlar
Kuş cinayetleri, geceyi şiftahsız kapatan yerli orospular ve yanlış adres
Korkunç bir gürültüyle çıkıyor devriyeye mavi üniformalı sırtlanlar
Kim bilir kimi vuracaklar?
Artık kafamı dağıtmak için çıktığım akşamüstü dolaşmalarından dönmeyeceğim geriye
Şu kalabalıklar hiç dönüp bakmaz mı kendi yalnızlıklarına?
On dakika önce kaçırdığım trene bakıyorum saatlerce. Allah’ım neden ben.
Cinayet bu, varoşlar şurada işte.
Caroline’yı kim vurdu beyler!
Kim bu içimdeki sessizlikleri kuşatmaya çalışan
Ben sessizliklerden yanayım.

Özkan Günaydın  #Koleracumhuriyeti #Şizofrentıngırtılar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder