10 Ocak 2017 Salı

Yalnızca Allah, Bir Şebnem, Ben Ve Katil Kaplumbağa

Şebnem, sırtını yana dönmüş, memeleri çarşafın dışına sarkmış, bacaklarını karnına çekmiş bir biçimde, yatakta çırılçıplak yatıyordu. Oda çok sesiz. Durdum. Duvarlardaki kirlere baktım ilk önce. Şebnem, nefes alıyor gibiydi. Ölmüş olamazdı, zira sigara müptelaları gibi öksürmesi çok abes olurdu.
Bren şatosu, Kont Dracula. Şebnem, sanırım Fatih Sultan Mehmed de bu işin içinde.

Şebnem! Şebnem, dedim…
Lanet olsun, odadaki sessizliği bozmayı yine başaramamıştım. Şebnem, öyle güzel uyuyordu ki böyle güzel uyumak ancak çirkin bir kadına yakışırdı. Ama Şebnem çok güzeldi. Elini öpmek için eğildim, kahretsin, ya uyanırsa? Ne yapacağımı, ne söyleceğimi bilmiyordum. “Seni Seviyorum” desem? Olmaz, çok sıradan bir söz. Ebola virüsü ülkeye girdi, derim o vakit, önlem alalım, bu daha bi anlam ifade eder, evet!
Şebnem kalk asfalttan trenler geçiyor.

Şebnem, kalk, dedim.
Sanırım, Roma tarihinde eceliyle ölen bir imparator ismi buldum. Seninle paylaşmam lazım bu bilgiyi. Şebnem uyuyordu. Küçücük oval bir burnu vardı ve o an açık olan televizyonda kısa mavi zürafa, meğer on beş taneymiş. Yanan lastiklerin çıkarttığı siyahlık çökmüştü galiba Şebnem’in saçlarına, o kadar siyahtı.
Şebnem kalk dedim! Sanırım annem babamı aldatıyor. Çaresizim. Kalk elimi ütüle, Perdeler bozulur, buzdolabına koy. Yemek masasını yere serelim birlikte, orada boş duruyor öylece.

Şebnem, dedim.
Kalk bir devlet kuralım. Sınırlarını ben çizerim, ismini sen koy, bayrağını referandumla belirleriz. Çoğunluk olup azınlığa hükmedelim. Anayasasını kahve içerken yazarız, bir maddesine de “ıslık çalmak yasak!” deriz. Sonra başlarız azınlıkları öldürmeye. Bununla yetinmez, bol yasaklar iliştiririz kanun hükmünde kararnamelerle. Torba yasa işine girmeyelim hiç. Düşman edinmekte kolay, o işi bana bırak. Demokrasi tam bu işe uygun.
Şebnem, kalk kendin gör fillerin uçtuğunu.

Şebnem, dedim. Şebnem kalk!
Ben seni, çok küçük sevdim,
Üç deniz mili kadar küçük…
Ben seni, akşam rahat yatmak için çıkarttığın sütyene bakarken de sevdim,
Bakkaldan ekmek alırken de…
Şebnem;
Ben seni, III. Richard tahta oturmak için her türlü kötülüğü yaparken de sevdim,
Abdülhamit tahttan düşerken de.

Şebnem hadi kal çay hazır.

Özkan Günaydın / Şizofren Tıngırtılar – Kolera Cumhuriyeti

1 yorum:

  1. bu şiirin hikayesi nedir? şu hayatta en çok merak ettiklerimden....

    YanıtlaSil